AVRUPA KONSEYİ’NDE PARLAMENTERLER SANAL GERÇEKLİK İLE DEPREM BÖLGESİNİ ZİYARET ETTİLER
Avrupa Konseyi’nde, Türkiye’deki deprem felaketini konu alan, ‘’Yüzyılın Felaketinden Sonra: gerçekler, etkiler ve iyileşmede dayanışmanın rolü’’ etkinliği düzenlendi. Fransa’nın Strazburg şehrinde gerçekleşen etkinlikte yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen depremler, tüm açılardan ele alınırken, uluslararası kamuoyu bilimsel gerçekler, yapılan çalışmalar ve bölgenin ihtiyaçları konusunda bilgilendirildi. Etkinlikte Avrupalı Parlamenterler sanal gerçeklik teknolojisi ile deprem bölgesini ziyaret ettikleri bir deneyim de yaşadı. Bazı yabancı parlamenterler bu etkileyici deneyim sonrasında duygulandı.
TEKNOLOJİ VE İLETİŞİM ARAÇLARININ, DOĞAL AFETLERDEKİ ROLÜ KONUŞULDU
‘’TÜRK TEKNOLOJİ FİRMASINDAN SOSYAL MEDYA DEVLERİNE ÇAĞRI’’
Etkinlikte teknolojinin ve iletişim araçlarının doğal afetlere hazırlık ve müdahale ile alakalı önemine vurgu yapılırken, konu ile alakalı RealWorks Global adına şirketin dijital ekip lideri Ayşenur Sarıer Bulut bir konuşma gerçekleştirdi. İnternet, sosyal medya ve mobil teknolojilerin, bilgiyi hızlı ve verimli şekilde yayma ve bireyleri şu anda ihtiyaç duydukları kaynaklara ve hizmetlere bağlama yeteneğine sahip olduğunu vurgulan Bulut, "Ancak özellikle bu büyüklükteki bir felaketin ardından dijital çözümlerin de istismar edilebileceğini ve kötüye kullanılabileceğini biliyoruz. Bu nedenle doğal afetlerden sonra yanıltıcı bilgilerden kaçınmak için uygun dijital iletişime öncelik vermeliyiz." Şeklinde konuştu.
‘’AFET DURUMLARINDA SOSYAL MEDYA PLATFORMU ÖZEL BİR ALGORİTMA KULLANMALI’’
Etkinlik sonrası açıklamada bulunan RealWorks Global Kurucusu Emre Yücel ise Meta, Twitter gibi sosyal medya devlerine çağrıda bulunarak, acil durumlarda sosyal medya platformlarında özel bir algoritma kullanılması gerektiğini ve bu konuyla alakalı şirketlerin çalışmalar gerçekleştirmesinin kritik olduğunu dile getirdi. Yücel, depremin ilk 72 saatinden itibaren ekiplerinin hem bölgede arama kurtarma çalışmalarına fiziken katıldığını hem de dijital iletişim uzmanlarının bilgi dezenformasyonunu önlemek için sosyal medya mecralarında çalışmalar gerçekleştirdiğini belirtti. Özellikle Meta ve Twitter’ a bu konuyla alakalı deprem bölgesinden deneyimlerini ilk elden aktarabileceklerini, talep ettikleri tüm bilgileri sağlayabileceklerini söylerken, ‘’Bu çalışmaların yapılmaması durumunda gelecek afetlerde üzerimizde önemli bir sorumluluk hissedeceğiz. Buradan sosyal medya şirketlerinin yetkililerine açık bir çağrıda bulunuyoruz. Sosyal medya böylesi büyük afetlerde faydalı ama aynı zamanda çok zararlı olabiliyor. Geliştirilecek algoritma ve alınacak önlemler ile faydasını artırabilir ve zararından kaçınabiliriz. Bizzat ben de ilk 72 saatten itibaren deprem bölgesindeydim. Sosyal medyada yayılan yalan haberlerin çalışmaları nasıl etkilediğini ilk elden deneyimledik. Bunun yanında bazı noktalara yardım ulaştırılmasında da çok önemli faydaları oldu. Dijital iletişim bu anlamda kritik önem taşıyor. Ancak olağanüstü durumlarda doğru şekilde kurgulanması ve yönetilmesi gerekiyor. Sosyal medya şirketleri bu konuda inisiyatif almalı.’’ ifadesini kullandı.
UZMANLAR DEPREMİ BİLİMSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRDİ
İNŞA VE İHYA PROGRAMI İLE ULUSAL RİSK KALKANI PROJESİ ULUSLARARASI KAMUOYU İLE PAYLAŞILDI
Geniş katılımlı etkinlikte, Kandilli Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, Türkiye’deki sismik hareketliliği bilimsel açıdan değerlendirdi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Parlamenteri Prof. Dr. Emine Nur Günay ise Türkiye Cumhuriyeti adına, afetin ilk anından itibaren gerçekleştirilen çalışmalar ve mevcut durum hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Günay, bölgenin yeniden normalleşmesine yönelik ‘inşa ve ihya’ programı ve eş zamanlı olarak yürütülen, doğal afetlere yönelik tüm ülkeyi kapsayan ‘ulusal risk kalkanı’ modeline ilişkin bilgileri uluslararası kamuoyu ile paylaştı.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI GÖZÜNDEN BÖLGEDEKİ GÜNCEL DURUM ELE ALINDI
Bölgedeki güncel durum ve ihtiyaçlar konusunda farklı bakış açılarının uluslararası kamuoyu ile paylaşılmasını amaçlayan etkinlikte, bu amaca yönelik olarak iki önemli sivil toplum kuruluşu da sunumlar gerçekleştirdi. Toplum Gönüllüleri Vakfı adına vakfın Genel Müdürü Ayşe Kırımlı, SosyalBen Vakfı adına ise vakfın kurucusu Ece Çiftçi, depremi, etkilerini ve güncel ihtiyaçları özellikle kadınlar, gençler ve çocuklar açısından değerlendirdi. Toplum Gönüllüleri Vakfı Ayşe Kırımlı şunları söyledi: “Afetin yıkıcı boyutu sebebiyle toparlanma sürecinin minimum iki yıl olacağını öngörüyoruz. Milyonlarca insanı etkileyen depremin ardından görüyoruz ki dayanışma ruhunu kaybetmeden sürdürülebilir destek sağlamak çok önemli. 27 Nisan’da gerçekleşen bu panelde amacımız afet sonrası devam eden ihtiyaçlara dikkat çekerek uluslararası kamuoyunu bilgilendirmekti. Dayanışmanın iyileştirici gücüne inanıyoruz ve her zaman diyoruz ki;umutsuzluğa kapılırsan, dayanışmayı hatırla.”
AVRUPA KONSEYİ RAPORTÖRÜ BELÇİKALI VEKİL SAHA ZİYARETİNE İLİŞKİN İZLENİMLERİNİ PAYLAŞTI
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde ‘’Doğal Afetleri Önlemek, Afetlere Hazırlık ve Müdahale İçin Politika Stratejileri’’ konulu raporun raportörü Belçikalı Parlamenter Simon Moutquin, geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de deprem bölgesine bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bölgede hem yetkililer hem de yerel halk ile görüşmeler gerçekleştirmişti. Simon Moutquin, etkinlikte bu ziyaretinden edindiği izlenimleri paylaştı. Parlamenter ayrıca Eylül ayında tekrar Türkiye’ye gelmeyi planladığını dile getirdi.